PAMUK PRENSES ve YEDI CÜCELER


Bir kis günü, bir kraliçe pencerenin önünde dikis dikerken eline igne batmis. Hemen bir parça pamukla elinden akan kani silmis. Keske demis kraliçe " teni su pamuk kadar beyaz, dudaklari kan damlasi kadar kirmizi ve saçlari su pencerenin pervazi kadar kara bir kizim olsa."

Bir gün kraliçenin dilegi yerine gelmis ve dogan bebegine Pamuk Prenses adini vermis. Ne yazik ki, kisa bir süre sonra ölmüs. Kral zaman içerisinde yeniden evlenmis. Karisi güzel bir kadinmis ama cok iyi kalpli degilmis. Bütün gün aynanin karsisina geçip, "Ayna ayna, söyle bana, benden daha güzel kim var" diye sorarmis. Ayna da söyle cevap verirmis; "Bundan kusku duyan var midir bilmem, tabi ki en güzel sizsiniz kraliçem."

Günlerden bir gün ayna kraliçenin bu sorusuna farkli bir yanit vermis; "Bunu nasil söyleyecegim bilemem ama Pamuk Prenses sizden güzel kraliçem." Bunun üzerine çok sinirlenen kraliçe hemen bir avci bulmus ve ona "Pamuk Prensesi al, ormana götür ve bana yüregini getir," diye emretmis. Adamcagiz Pamuk Prensesi ormana götürmüs ama öldürmeye kiyamamis. Durumu anlayan Pamuk Prenses "beni burada birak. Bir daha asla geri dönmem merak etme" diyerek avciya yalvarmis. Avci da merhamete gelmis ve onu orada birakip bir ceylanin yüregini kraliçeye götürmüs.

Pamuk Prenses ormanda saatlerce yol almis. Tam kayboldugunu düsünürken küçük bir kulübe görmüs. Kapiyi çaldigi halde kimse açmayinca da içeri girmis. Ne ilginç bir evmis bu böyle. Masada yedi küçük tabak ve yedi küçük bardak duruyormus. Zavalli Pamuk Prenses çok aç oldugu için hemen bir seyler yemis. Sonra da üst kata çikmis. Bir kaç saat sonra öfkeli seslerle uyandirilmis. "Bizim evimizde ne ariyorsun sen?" Pamuk Prenses evin içinde dolasip duran yedi küçük adama bakmis. Basina gelenleri onlara anlatmis. "Gördügünüz gibi," demis "gidebilecegim hiçbir yer yok "Hayir var" diye bagirmis yedi cüceler hep bir agizdan. "Burada kalabilirsin! Ama biz yokken kapiyi hiç bir yabanciya açmamalisin."

Böylece Pamuk Prenses cücelerin evinde yasamaya baslamis. Eskisinden çok farkli bir hayati varmis artik. Uzun günler boyunca konusacak birini özlüyormus. Bir sabah yasli bir kadin kapiyi çalmis. Elindeki sepette bir sürü ilginç sey varmis. Pamuk Prenses açik pencereden uzanarak kadinla konusmaktan kendini alamamis.

Pamuk Prenses o yasli kadinin aslinda kilik degistirmis olan kraliçe oldugunu anlamamis. Meger kraliçe aylarca aynaya bakmadiktan sonra bir gün bakmayi denemis de ayna ona, "bunu nasil söyleyecegimi bilemem, ama Pamuk Prenses sizden güzel kraliçem," deyivermis. Kraliçe bunun üzerine öfkeyle yollara düsüp Pamuk Prenses'in gizlendigi yeri bulmus.



"Kapiyi yabancilara açmaman akillica," demis kraliçe. "Ama lütfen su elmayi bir iyi niyet belirtisi olarak kabul et." Böyle bir seyi reddetmek ayip olacagi için Pamuk Prenses elmayi almis ve kadin gidince kocaman bir isirik almis. Cüceler isten eve döndüklerinde Pamuk Prenses'i yerde cansiz yatar bulmuslar. Elma hala elinde duruyormus. Cüceler aglayarak, "Bu kraliçenin isi!" demisler. Büyük bir kederle Pamuk Prenses'in cansiz bedenini tasiyip camdan bir tabuta koymuslar.

Bir sabah oralardan geçmekte olan bir prens tabutu ve içindeki güzel kizi görmüs. Görür görmez de asik olmus. "Onu saraya götürmeliyim" demis. "Bir prensese böylesi yakisir." Cüceler karsi çikmamislar. Prense tabutu tasimasinda yardim etmisler. Ama tam bu sirada Pamuk Prensesin bogazindaki elma parçasi çikmis. Pamuk Prenses yattigi yerden dogrulup gülümsemis. Pamuk Prenses ve prens çok mutlu bir hayat sürmüsler. Kötü kalpli kraliçe ise öfkesinden çok kisa bir süre sonra ölmüs.




Click for Aachen, Germany Forecast
Aachen


Misafir defteri
(Siteye neler koymamizi istersiniz? Önerilerinizi misafir defterine yazabilirsiniz.)
E-Mail