www.kabakini.de







Okunusu:


izâ câe nasrullahi velfeth. Ve raeytennâse yedhulûne fî dinillâhi efvâcâ. Fesebbih bihamdi rabbike vestagfirh. innehû kâne tevvâbâ.


MÂNÂSI

Allâh'in (vaad eyledigi) yardimi geldigi ve zafer kazanildigi (Mekke'nin fethi ile Islâm'a fütûhat kapilarinin açildigi); ve insanlarin fevç fevç, küme küme Allâh'in dînine girdiklerini gördügün zaman artik Rabbini överek sanini yücelt ve Allâh'tan magfiret iste. Çünkü O, tövbe ile kendisine dönenleri kabul eder.

Tefsir - Müslümanlar ilk devirlerinde hem az, hem fakir idiler. Düsmanlarin sayilari, kuvvet ve kudretleri ise onlarla ölçülemiyecek kadar çoktu. Bundan ötürü her vakit düsmanlarin maddî ve mânevî ezici tazyiklerine ugruyorlar ve bu yüzden kalpleri hep üzüntü ve sikinti içinde geçiyordu.

Bir taraftan mü'minlerin bu hali, diger taraftan günes gibi parlayan bu açik hakikati görmiyerek Kureys'in kendisini yalanlamasi Peygamberimize de iç sikintisi veriyordu. Peygamber de mü'minler de öyle istiyorlar ki: Hak bâtila tam bir galebe çalsin. Peygamberin güttügü dâvâ, Allâh'in yardimiyla bir an evvel kesin bir zaferle neticelensin. Allâh'in vaad buyurdugu bu zafer geçtikçe kalplerindeki sikinti, üzüntü ziyadelesiyordu. Mutlak kemâl, yalniz Allâh'a mahsus oldugundan vaad olunan bu zaferin ne zaman ve nasil olacagini bilmiyorlardi. Efendimiz bu zaferin ergeç tahakkuk edecegini biliyordu amma, onun biran evvel tahakkukunu da istediginden, bunun gecikmesi yüzünden kalbine gelen seyleri Allâh'a karsi bir günah gibi görür ve ondan Allâh'a istigfar ederdi. Iste bu sûre bütün bunlara cevap olmak üzere indirilmis ve Peygambere de söyle müjde verilmistir:

"Yâ Muhammed! Bir gün, seni Peygamber ve elçi gönderen, senin yegâne Mâbudun olan Allâh'in tam yardimi gelecek ve Allah seni düsman üzerine üstün kilacak, Mekke fetholunacak: Mekke'nin fethi ile kalpler Islâm'a ve Islâm kapisi da bütün insanlara açilarak (1) Islâm Dîni intisar edecek ve insanlar küme küme, alay alay Islâm Dîni'ne girecek ve sen bu üç büyük muvaffakiyeti göreceksin. Iste sen, Allâh'in sana vaad eyledigi bu yardim ve fütûhati ve insanlarin böyle fevç fevç Allah dînine girmeye basladiklarini gördügün vakit, artik sana bu büyük nîmetler veren Rabbinin büyük lütuf ve ihsanina mazhar oldugundan dolayi O'na lâyik her türlü saygi ve tâzimat ile hamdet; O'nu ögerek sanina yarasmiyan, eksikligi andiran her türlü seylerden O'nu tenzih ve takdise daha ziyade devam et! Ve önce hatiriniza gelen sikintilardan dolayi da gerek kendin ve gerek ümmetin için Allâh'tan magfiret dile. Bütün kalb temizligiyle Allâh'a dön. Zira Cenâb-i Hak, tertemiz kendisine dönenleri affeder."

Bu sûre, Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem'in nihayet böyle mansur ve muzaffer olarak kendisine fütuhat kapilari açildigi ve halkin alay alay akin akin Allah dînine girmege basladiklarini gördügü ve bu suretle din tekâmül edip de dünya kendisine teveccüh eyledigi zaman bu muvaffakiyetlerden, bu büyük zaferden dolayi Allâh'a sükrederek dünyayi ümmetine birakip bütün temizligiyle Allâh'a dönmeyi istemesine de isaret ediyordu. Onun için Mekke'nin fethinden sonra insanlarin bölük bölük Islâm Dîni'ne girdigini ve Haccetü'l-vedâ'da da yüz binden ziyade müslümanin Arafat daginda toplandigini gördükten sonra Cenâb-i Peygamber Mevlâsina kavusmasinin yaklastigini söylemisti. Çünkü bu sûre onu haber veriyordu.

Bu sûreden sunu da anliyoruz: Insan hayatta elde ettigi basarilardan, kazandigi zaferlerden dolayi daima Allâh'a sükretmeli; onlari Allâh'in bir lûtfu sayarak hiç simarmamali ve Allâh'i unutmamalidir. Allâh'i unutarak bütün basariyi kendisine mal etmek, Ilâhî kudretle beserî aczi bilmemekten ileri gelir ki büyük bir gaflettir.

Dipnot

Bu surenin Hayber fethinden sonra ve Mekke'nin fethinden evvel nazil oldugunu söyleyenler çoktur.




Click for Aachen, Germany Forecast
Aachen


Misafir defteri
(Siteye neler koymamizi istersiniz? Önerilerinizi misafir defterine yazabilirsiniz.)
E-Mail