www.kabakini.de







Okunusu:

Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb. Mâ egnâ anhü mâlühû ve mâ keseb. Seyeslâ nâren zâte leheb. Vemraetühû hammâletelhatab. Fî cî dihâ hablün min mesed.



MÂNÂSI

Ebû Leheb'in iki eli kurudu, kendisi de (helâk oldu!). Ne mali fayda verdi ona, ne de kazandigi. O, (dünyada benzeri görülmemis) bir alevli atese yaslanacak. Gerdaninda hurma liflerinden bükülmüs bir iple odun tasiyan karisi da!

Tefsir - Bu sûrede bahis konusu Ebû Leheb, Peygamberimizin öz amcasidir. Fakat ne yazik ki bu, Islâm'in en azili düsmanlarindan idi. Peygamber Efendimiz, yakinlarini Islâm'a dâvet etmek, Islâm'in esaslarini onlara anlatmak üzere Allâh'tan emir aldigi zaman hepsini bir yere topladi ve onlara "kendisini nasil bildiklerini, söyleyecegi seye inanip inanmiyacaklarini" sordu. Onlar da: "Seni çok dogru ve emin biliriz, ne söylersen dogru söylersin" dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz: "Biliniz ki Allah beni size elçi gönderdi, en yakinlarima kendi emirlerini söylememi ve dinlemiyenleri, âhiretin azâbi ile korkutmami emir buyurdu. Geliniz, evvelâ Allâh'in birligine, Ondan baska Ilâh olmadigina ve benim hak Peygamber olduguma ve âhiret gününe îman ediniz. Putlardan yüz çeviriniz. Böylece îman ederseniz selâmete erersiniz, kurtulursunuz. Allâh'i birakip da, birçok tanrilara ve putlara tapmak insanligi alçaltmaktan, varligini süflîlestirmekten baska bir sey degildir. Insan yalniz Yaradana tapar, yalniz O'ndan yardim ister. Eger böyle yapmaz ve beni dinlemezseniz sizin için Allâh'in azabindan kurtulus yoktur" dedi.

Peygamber Efendimizin öz amcasi Ebû Leheb de bu toplantida hazir bulunuyordu. Kendisi çok müteassip bir müsrik ve putperest idi. Peygamber Efendimizin bu ögütlerini isitir isitmez, son derece öfkelendi ve ayaga kalkalarak "Yuh sana, bizi bunun için mi topladin?" dedi ve orada bulunan cemaati dagitti; hepsini Peygamberin aleyhine kiskirtti; Kureys kavmini ondan soguttu. Bu kadarla da kalmiyarak ondan sonra da, bir taraftan kendisi, bir taraftan karisi var kuvvetleriyle müslümanlar aleyhine çalismaya basladilar. Peygambere yardim edecegi yerde O'nun aleyhinde fitne ve fesat atesini alevlendirmek için ne lâzimsa yaptilar. Sihirbaz oldugunu, deli oldugunu söylediler. Böylece Islâm'in yayilmasina, karanliklar içinde gidecek bir yol arayan insanlarin dogru yolu tutup gitmelerine engel olmaya çalistilar. Hele Peygamberin sahsina ve müslüman olanlara ne eziyetler yaptilar!..

Fakat bunlarin bu çalismalari, bu didinmeleri nasil bir netice verdi? Iste bu sûre onu tâ önceden haber veriyordu: Ebû Leheb'in Müslümanlik aleyhine çalisan iki eli kuruyacak, kendisi de yok olacak; sâde dünyada degil, âhirette de muradina ermiyecek, onun ve karisinin bütün ugrasmalari bosa çikacak ve Müslümanlik her tarafa yayilacak, köklesecek, yasiyacak. Karsisina bin Ebû Leheb çiksa yine bostu. Ona karsi açilan agizlar günün birinde kapanacak, Ona karsi kalkan eller kuruyacak ve o ellerin sahipleri en fecî bir ölümle yok olacakti. Bu iki kere iki dört edercesine kesin idi. Çünkü "Tebbet" Sûresi bunu, daha olmadan, oldu diye haber veriyordu. Gelecekte olacak seyi oldu diye ifade etmek çok belig bir ifadedir. Onun muhakkak surette olacaginin kesin bir delilidir.

Hakikaten Ebû Leheb, muradina ermiyerek, hüsran ile öldü. Bedir harbinde müslümanlarin muzaffer oldugunu duyunca, kötü bir hastaliga tutularak kahrindan öldü. Hastaliginda âile efradindan bile kimse yanina yaklasamamis, ölüsü üç gün kalmis ve kokmus idi. Demek ki, Kur'ân'in daha evvel haber verdigi dünyada iken gerçeklesmisti.

Sâde Ebû Leheb degil, onun benzerleri de hep ayni âkibete ugradi. Islâmiyeti yikmak için ugrasanlarin elleri kurudu, sesleri kisildi ve sonunda hepsi helâk oldular. Ne mallari, ne kazançlari, ne söhretleri, ne mevkileri kendilerine fayda vermedi; lâyik olduklari âkibeti önliyemedi. Çünkü Ebû Leheb lugat bakimindan, alev babasi demek oldugundan bundan maksat, yalniz onun sahsini söylemek olmayip, vasfina ve bu vasifta ona benzeyenlerin, yani Peygambere ve Islâm'a karsi ates püskürmek isteyenlerin, hallerine de bu sûrede isaret edilmis oluyordu. Binaenaleyh bu sûre. Ebû leheb ile o tiynette olanlarin âkibetlerini önceden nasil haber vermis ise, dünyada öylece olmus ve düsündüklerine muvaffak olamamislardir. Dünyaya kötü adlarindan baska bir sey birakmamislar, âhirette de alev saçan cehennemlere yaslanmak suretiyle cezâlarini çekeceklerdir.

Ebû Leheb'in karisina gelince: Bu kadin Hz. Peygamber Efendimizin geçecegi yollara geceleyin dikenli agaçlar ve dallar koymak suretiyle Ona eziyet eder ve kocasinin kötü islerine bu da katilirdi. Bunun için Kur'an bunu odun tasiyici diye tavsif eder. Odun tasiyicinin bir mânâsi da kundakçilik yapmak, fesat çikarmak demektir. Gerçekten bu kadin Müslümanlik ve Peygamberimiz aleyhine kundakçilik yapmakta idi. Demet demet dikenleri toplar, iplerle baglar ve karanlik gecelerde Peygamberin yolu üzerine yigardi. Peygamberimiz aleyhinde kundakçilik ederdi. Âyette bunun bu kötü hali, gerdaninda ip diye çok belig bir sekilde ifade olunmustur.

Fakat bu ugrasmalar da hep bosa gitti ve bu yüzden kendileri de kahrolup gittiler. "Tebbet" Sûresi "Ebû Leheb'in iki eli kurudu" demekle bu tiynette olan kimselerin hem dünyada, hem de ahirette âkibetlerinin çok facî olacagini önceden haber vermisti. Bunlarin dünyadaki âkibetlerini çagdaslari gördüler veya isittiler, âhiretteki âkibetlerini de herkes görecektir.

"Tebbet" Sûresinin verdigi büyük ders kisaca sudur: Islâm'a, hak ve hakikate düsman olan ve bunu söndürebilmek için kundakçilik yapan kimseler, baska degil, kendileri için kötü bir âkibet hazirlarlar ve kendi elleriyle kendi çukurlarini kazarlar ve kendilerini saracak ve yakacak olan Cehennem atesinin yakitlarini hazirlamis olurlar. Hiçbir kuvvet onu söndüremez ve onun önüne geçemez.

Iste görünüste Ebû Leheb denilen sahis ile onun karisindan bahseder sanilan bu sûre, bize böyle yüksek bir ders vermektedir.




Click for Aachen, Germany Forecast
Aachen


Misafir defteri
(Siteye neler koymamizi istersiniz? Önerilerinizi misafir defterine yazabilirsiniz.)
E-Mail